hadi uyanın! korona günlerinde ev

1 Nisan 2020 Çarşamba
günaydın
ben sanırım yatılı okulda okuduğumdan sonra da uzun yıllardır çok farklı coğrafyalarda ve tabii ki çok değişik insanlarla çalıştığımdan her ortama kolaylıkla uyum sağlayabiliyorum, yıllardır. al işte karantinada değilim ama evden bir kez falan çıkıyor -bazı günler hiç çıkmıyor- bütün haberleri takip ediyor, buna rağmen kendimi koyvermeden yaşıyorum. 

sabah 8 de uyandım. rutin şeylerden sonra battaniyeyi iki kat yere serip önce 10 dakika ısındım bir sabah sporu videosu eşliğinde sonra da yakın gözlüğüm bile yoktu bir pilates videosunu tıkladım. ve çıkan kadın hakikaten yarım saatte canıma okudu! bütün kaslarım çalıştı. ter attım. duştan çıktığımda şarkı söylüyordum. 

bağlantıyı hepimiz için buraya bırakıyorum. tık tık

tabii ki eş zamanlı  ve aynı sayıda yapamadım. yarın sabah yine bu arkadaşla spor yapacağım. tavsiye ederim. dilini anlamamıza gerek yok; şifa, nefes demek:) yeter. 

size dün akşam yaptığım efsane kuru fasulyenin tarifini de yazayım. yalnız bu efsane tadın içinde sos olarak eatalyden aldığım sebze sosu var. hazırda olunca uğraşmayıp onu döktüm, siz normal domates soğan sos kavurarak yapabilirsiniz. gelelim benim tarife. 

dağ gibi soğan doğradım. biliyorum sosta var ama olsun, soğan lezzet verir dedim. bir diş sarımsak atıp beklettiğim sarımsak aromalı sızmadan tencereye bolca koydum. soğanları kavurmaya başladım kısık ateşte. tuz, karabiber, pul biber, bir kaşık şeker ekleyip soğanlar yumuşayınca, haşlanmış süzülmüş kuru fasulyeleri ekledim tencereye üstüne de bir kavanoz sos. bir kaç kez çevirdikten sonra bolca maydanoz ekleyip sıcak su koydum çok az üstlerini geçecek kadar. hep göz kararı ilerledim, yani. sonrası kısık ateşte lezzetler evlenip suyunu çekip tadı iyice belirginleşinceye kadar pişirmece. o arada fauda birinci sezon bitti, ikinci sezona başladım. tencereden nefis kokular evi doldurunca suyunu da iyice çekince ( yaklaşık 35-40 dakika) kapattım altını. dinleninceye kadar zor bekledim, ve mamma mia! 

o-la-maz böyle bir lezzet. et yok, sızmada kuru fasulye var. ben bunu bir kaç kez daha yaparım da eatalye gitmem gerek, o soslardan almalıyım bir kaç tane daha. işte böyle 

spor yaptım, bloga yazı yazdım. medya turu henüz bitmedi. günün geri kalanında medya turu ve tabii ki film/dizi izleyip oğluşu görmeye gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken sanırım kendimi giderken bulacağım. 

hadi kalkın, evdeyseniz kendinize güzel bir kahvaltı hazırlayın, çay demleyin, ekmek kızartın, sonra evinizi havalandırıp sevdiğiniz bir müzik eşliğinde kahvaltı yapın. 

hadi! 

6 comments:

  1. makyajliyorum dedi ki...:

    Güne bende erken başladım, 3 gün yetecek kadar ekmeklerimizi yaptım. Artan hamurlada pişi yaptık efsane oldu. Afiyet olsun :) Şimdi medya turu sonrada kitap okumaca :)

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    Ben de düzenli olarak spor yapmaya çalışıyorum. Başlarken çok üşeniyorum ama bitince ter filan atınca mutlu oluyorum :)

  1. blueagenda dedi ki...:

    Yazılarınızı kısa bir süredir takip ediyorum. Sizin de deyiminizle 'kendini bırakmayışınıza'' hayran kaldım. Kimde görsem bayılırım. Ben ne zaman şu bloga girecek olsam elim olumsuz şeyler yazmaya gidiyor. Dünya dertlerine eminim siz de benim kadar kafayı takıyorsunuz ama sizi engellemesine izin vermeden.

  1. Handan dedi ki...:

    evde bir torba un var, en son ne zaman aldığımı anımsamadığım. ekmek makinam yok ama onu yoğursam mı diye düşünmedim değil. henüz ekmek yapmaya başlamadım. kitap okuyamıyorum. diziler daha iyi gel,iyor. ben normal zamanda kitap okuyabiliyormuşum onu anladım. böyle zamanlarda nerede hareketli polisiye var onu izliyorum. kendimde yeni keşfettiğim bişey bu. enteresan

  1. Handan dedi ki...:

    gamze, bünye alışınca bırakması kolay olmuyor.sabah spor yapıp duş almayınca güne başlayamamış gibi oluyorum. evdeysem tabii, işe gidiyorsam zaten o 20 dakikalık yürüyüşü spora sayıyorum.

  1. Handan dedi ki...:

    blueagenda; merhaba. olumsuzu yazmak en kolayı ev fakat sorun odaklı değil çözüm odaklı olmalıyız. sevgiler.