onlayn alışveriş, kargocular kahraman vs. de bir de insani ilişkiler var

5 Nisan 2020 Pazar
şu anda annemin pazar alışverişini bir arkadaşım yapıyor. nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum arkadaşıma... 


dün akşam  yıllardır gittiğim mahalle pastanemizi aradım. kendimi tanıttım, açık mısınız, dedim. sipariş çalışıyoruz, dediler. iban verin, anneme bir kaç şey götürmenizi rica edeceğim, dedim. gelince verirsin, ne götürelim onu söyleyin siz handan hanım, dediler. söyledim bir kaç şey. ne zaman gideceğim belli değil. götürdüler. bin kere teşekkürler. 

*** 

onlayn alışveriş, kargocuların no name verdikleri demeçler vs. alternatif medya bunun örnekleri ile dolu son bir haftadır. bir çoğu bu süreçte işten çıkarıldı. isimlerini söyle-ye-meden bunu anlatıyorlar. sanıyorum bu adını verememe korkusu en rahatsız olduğum duygu. işini kaybetmişsin, şimdiye kadar örgütlenmediğini belki sendika kurmak için gelip görüşen olmuş mu olmamış mı ne yanıt verdiğini bilmesem de artık kaybedecek pek bir şeyin kalmadığı bir noktada hala adını vermeden konuşmayı anlayamıyorum sadece. biraz durulunca ortalık yeniden işe girmek, düşüncesi? olası. 

bu serzenişlere ortak olan, güzelleyen insanları da takip ediyorum; hemen hemen hepsi bütüne yakın ihtiyaçlarını sipariş yoluyla halleden nispeten orta üstü gelirli insanlar. ama tabii serzenişe güzelleme prim yapıyor, kimse dönüp 8-10 önceki twitlerine bakmayı akıl edemediğinden. çünkü, her şeyi anlık yaşıyor / yaşıyoruz çoğumuz. oysa dönüp baksalar, kitabım onlayn satışta, kendime de kalem söyledim yeni (bence boktan) hikayelerimi yazmak için, dediğini görecekler bu sevimli  solcuların. pabucumun solcuları sizi. 

örgütlenme, haklarını talep etme, izinsiz aylarca çalış, sonra işten çıkartılınca ağla. 
ol-maz. 

örgütleneceksin, işte çıkarılınca davanı açacaksın, dünya kadar avukat var twitterda reklam yapmayan ama gerçekten gidip derdini anlatınca masrafları bile karşılayıp dava açan. e sen normal zamanda işçi olduğunu unut, işten atılınca anımsa. 
ol-maz. 

ben de sipariş verdim. kardeşimin doğum günüydü; sanırım ilk defa sipariş hediye ile doğum günü kutlayacak:) bu da tarihe böyle geçsin ne yapalım. 

gelelim insan ilişkilerine. annemin pazar alışverişini yapan arkadaşımı 15 senedir tanıyorum. benim ulaşamadığım her an ailemin yanında olan bir arkadaşım. ulan memo, sen evlen ben düğününde göbek atmazsam:) bilmiyorum ama olsun, öğrenirim. bir de kocaman altın takacağım ahahhahahahaha vallaha lan! 

pastanemize gelince; tam bir mahalle pastahanesi. börekler, eklerler, pastalar, milinkalar, kahveler her şey güzel, taze, günlük. her gittiğimde bursaya sabah espresso yuvarlamaya, öğle arası iş arkadaşlarımla buluşmaya laflamaya giderim, saatlerce otururum. adisyon falan tutmazlar, yersin içersin çıkarken söylersin hesap eder söylerler. 1 liraya 2 liraya bakmazlar. böyle de şahane esnaftırlar. 

demem o ki; bu zamanlar da geçecek. geriye kalan bu zamanlarda salt parayla değil insani ilişkiler kurduğumuz yerler hayatta kalsın diye onlara bir gideceğimiz yerde iki gitmeliyiz. ben gideceğim. aynı yerlere destek için bir defa değil iki defa gideceğim. özgürce yiyip için bol bol bahşiş bırakıp alışveriş yapıp çıkacağım. çünkü, öyle istiyorum. 




1 comments:

  1. makyajliyorum dedi ki...:

    Bir an önce bitsin şu dönemde görerek dokunarak alabilelim herşeyimizi :(