korona günlükleri ( 5 )

17 Mart 2020 Salı
dün rekor sayıda insan okumuş, blogu; 235 kişi:) bu zamanda bu sayıyı tutturmak, müthiş. herkes bloglar öldü derken. 

*** 

şu anda sütlü şekerli filtre kahve içiyorum. neden? çünkü film izlerken gördüm canım istedi:) 

günün filmi; the hunt for red october 

henüz 30 dakika izledim, bir denizaltı öyküsü, diyebilirim hani var ya kitabı bir cümlede anlat. olay rusyada geçiyor, esprisi. işte onun gibi film denizaltında geçiyor:)))) kesin bilgi. 

bugün kahvaltıda kaşar peynirli tost vardı. bir de taze nane yaprakları ve siyah zeytin. 

öğle ve akşama ise menüde kuzu gerdan haşlama ve makarna var. dün akşamdan sızma zeytinyağı, karabiber taneleri, tuz ve pul biber ile marine ettiğim kuzu gerdanları üstlerini geçecek kadar kaynar su ekleyip 1 saat pişirdim. sonra makarna attım içine iki avuç tencerenin, 10 dakika kadar da onlar pişti. kapattım altını. bir tencerede iki yemek:) kuzu gerdanlar bir saatte pişiyor. yanına nane, domates ve soğan ile salata yaptım. 

günde bir kez çıkıyorum evden. biraz yürümek temiz hava almak için. evi de sıkça havalandırıyorum ki zaten benim çamaşır kuruttuğum odanın kelebek camı hep açık. bi fırtınada kapatmıştım. soğuk günlerde o odanın kapısını kapatıyorum, evi soğutmasın diye ama cam hep açık. 

az önce çıktım sokağa, marketten süt ve dondurma alıp geldim. dondurma insana mutluluk veren bir yiyecek. bazan öğle yemeği niyetine bile yiyorum ben. 

işte böyle. canım sıkılmıyor ama garip bir ruh halindeyim. mesela bu yaz tatile bir yere gidemeyeceğiz, gibi. köy evi yetecek sanırım. yaza kadar toparlanır mı durum onu da bilmiyoruz. 

hadi bakalım 
günaydın 
iyilikle kalın 




3 comments:

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    Şu aralar benim de canım çok dondurma istiyor ama dondurma boğazı kuruttuğu için salgın durumlarda tavsiye edilmiyormuş. Aklında olsun Handan. Ya da yedikten sonra eskiler gibi üzerine ılık su iç :))

  1. Handan dedi ki...:

    :) hiç bişi olmaz, su zaten içiyorum üzerine
    evde kalmanın tek bir kötü yanı var; yemek yemek yemek

  1. Cafe Tigris dedi ki...:

    Tatil olduğuna ilk defa sevinemiyorum . Kendimi Körlük kitabındaki karantina altina alınmış insanlar gibi hissediyorum