korona günlükleri ( 3)

15 Mart 2020 Pazar
 sessiz sakin bir pazar sabahından, günaydın. dün organik tavuk pişirmiştim. önce kısaca onun tarifini vereyim. 

ben migrostan aldım, organik tavuğu. sızma zeytinyağı, ki buraya da kısa bir parantez açayım;  bu ara kristal organik sızma kullanıyorum, tadına bayıldım, bir süre bunu kullanacağım çünkü bir kaç şişe almıştım. hah sızma zeytinyağı, taze kekik, sarımsak, pul biber, tuz, tane karabiber ile marine ettim. 200 derecede bir saat pişirdim. tepsiye bir kaç patates ve kiraz domates de koydum. onlar da tavuğu kurumasını engelledi. gayet leziz ve kolay bir yemek oldu. 

*** 

dün the valhalla murders adlı diziyi izledim. 8 bölüm dizi, izlanda'da geçiyor. ilk başta biraz izlanda görürüm diye başladım, açıkçası. sonra konu sardı izlemeye devam ettim ama anacım bu nordiklerin polisiyeleri bize göre gayet basit. ben ikinci bölümde cinayetlerin neden işlendiğini çözdüm. ve evet, yanılmadım. sonra çeşitli uzatmalarla dizi 8 bölüm sürdü ama 4 bölüm bile olsa yetermiş yani. manzaralar harika. çok farklı bir coğrafya izlanda ve insanı bizim alışamayacağımız kadar soğuk. kimse kimseyi kapıya kadar uğurlamıyor bile. dedektiflerin yaşamları ve hikayeleri hep havada kaldı, dizide. sadece birinde gerçekten şaşıracaksınız. ben şaşırdım ya da öyle diyeyim. 

böyle boş günlerde izlenir. ama daha iyi polisiyeler izledim, o başka. 

*** 

bugün menüde ne var? 

roka salatası
tavuklu soğuk sandviç 
yoğurt 

*** 

eataly'den sebze sosu almıştık, esmer ile klasik zorlu turumuzu yaparken. klasik de şu; happy moon's da o tatlı yiyor, panna cottalarına bayılıyor ki ben panna cotta'yı tatlıdan bile saymam:) ben içkimi içiyorum. sonra eatlay'den artık günümüze göre ekşi mayalı ekmekten tutun da kahveye şaraba ya da soslara uzanan bir alışveriş yapıyoruz. hah işte o soslardan biriyle kuru fasulye pişirmiştim. diğeri dolapta duruyor. ne yapsam, diye düşünüyorum. 

*** 

evde her bölüm arası kalkıp ufak tefek işler yapıyorum. kolonyalı mendil tüketimim had safhada. bir kaç paket daha alayım. bugün bir de şef'i görmeye gitmeyi düşünüyorum. çok özlüyorum oğluşu ya bildiğiniz gibi değil. 

*** 

radyo eksen dinleyip medya turu yapıyorum. türkiyedeki vaka sayısı henüz resmi rakamlarda 5. umarım artmaz, deyip bu tatsız sayı mevzunu kapatıyorum. 

*** 

pazara çıkmak mı çıkmamak mı açıkçası karar veremediğim bir konu. bir çok insanın dokunduğu sebze meyveyi almak pek doğru değil gibi. metro gibi büyük bir markete gitmek daha mı doğru olur, emin olamadım. 

*** 

bugünü bir başka bir dizi ya da film bulup onu izlerken arada çamaşır asarak evin orasını burasını silerek geçireyim. 

*** 

evden çalışmak nasıl bir şey bilmiyorum ben, bildiğim şu ki bu hafta çalışmamayı aslında biraz da emekli olunca her daim seyahate gidemeyeceğime göre evde olmayı tecrübe edeceğim. bakayım  nasıl olacak. evde okunmamış kitaplarım, internette izleyebileceğim onlarca binlerce film dizi var ama bunlarla hayat geçmeyeceğini tabii ki biliyorum. emekli olunca açmayı düşündüğüm galeri ( sanat) için okumalar yapayım, en iyisi. genç sanatçıların üretimleri ile başlamayı düşünüyorum. hadi bakalım. makina durdu, çamaşırları asayım. 

*** 

iyi pazarlar 

2 comments:

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    Eataly'nin ekşi mayalı ekmeğine bayılırım :)

  1. Handan dedi ki...:

    tostu nasıl güzel oluyor, değil mi?