fıccın, sensai; yemekten bakıma şehrin haz noktalarına bir bakış

24 Ekim 2016 Pazartesi
şehri istanbulu sabah erken saatlerde gezmek kadar keyiflisi yok. istiklal caddesine vardığımda saat 10 civarıydı; kuaför randevum saat 10 da olsa da çok hızlı olmayan adımlarla sokağı arşınlayıp, tazecik simitlerden bir kaç tane alıp kuaförümün ehil ellerine teslim ettim çok çok saçlarımı. sonuç; kızıl parlak saçlar nefis bir manikür ve bakım sonrası ışıldayan handan! 

sabah simit ve türk kahvesi yiyip içmiştim ama yine acıkmıştım ve istikamet elbette fıccın

sokaktaki masaya kurulduğumda, sevgili bilge'nin güler yüzü ve enerjisiyle sohbetinden zevk alıp damağımı şenlendirdiğim bir kahvaltıya imza attık. damağım klasik kahvaltı istemiyordu; e o zaman bir kadeh beyaz şarap fena olmazdı zaten saat artık sabahı da geçmişti. süryani şarabı biraz bu saat için baskın olacağından daha ferah bir beyazda karar kıldık; yanına çerkes peyniri kızartması ve ahtapot salatası! olalalala eh kızarmış ekmeği de sızmaya bana bana... sokaktan geçenlere baka baka bilge ile sohbet edip kedileri seve seve kahvaltımı ettim mi, ettim; gayet mutlu fıccın'dan ayrıldım mı, ayrıldım; bir daha gider miyim? elbette ve zaten fıccından ayrılıp cihangire inince sevgili yönetici koçu arkadaşım tunçel bey ile karşılaştık; e bu kahvaltıdan ben de istiyorum, deyince tunçel, hemen deyip gününü kararlaştırdık. 

şehrin lezzet ve bakım noktalarında işimi bitirince uzun ve keyifli bir gece için eve dönme vakti gelmişti artık. 

*** 

pazar sabahı uyandığımda spora gitmesem ben yaa diye diye önce kendimi ikna ettim spora gitmesem de zorluya kadar yürümenin de spor olacağına! sonrası bir bakım seansı daha! 

sensai markası uzun zaman önce beni cilt bakımına davet etmişti ama ben o ara yunan, tatil peşinde olduğumdan sonra gelirim diye mail atmıştım. sonrası geçen gün benim yine yer yön duygum olmadığından beymenin içinde kaybolmamla ( evet beymen mağazasının içinde kaybolabiliyorum ve o arada arayıp seni neronun önünde bekliyorum diyen mari'ye nero nerede diyebiliyorum!) yine sensai uzmanı ile karşılaşmamız ve onun bana neroya buradan ineceksiniz handan hanım, ayrıca hala cilt bakımına gelmediniz demesiyle... başlayan süreç fıstık gibi ipek gibi bir cilde sahip olmamla sonlandı. 

vallaha sensai uzmanının dediğine göre madonna da sensai kullanıyormuş. yaklaşık bir saat süren kabin bakımından sonra yüzüm ipeksi bir görünüşte ve göz altımdaki çizgiler ise hafiflemiş bir halde gayet iyi görünerek ayrıldım beymenden. sensai pahalı bir marka; ancak etkisi de ortada. zorludaki beymene bir uğrayın uzmanı sizi bilgilendirsin, sonra alıp almamaya karar verin. 


bütün bir hafta sonunu yemek ve bakım işlerine ayırdıktan sonra pazar gününü vedat milor'un italya kitabındaki lokantaları okuyarak bitirdim. 

şehrin h.a,z noktalarını keşfederek kalın. 

0 comments: