yazılacaklar, okunacaklar, izlenenler...

13 Eylül 2019 Cuma
instagram çıktı çıkalı bloglar atıl kaldı. hatta judy bu yüzden blogunu instagrama taşıdı, iyi de yaptı. ben hala burada klavye tıkırdatmaya devam ediyorum çünkü sık yazamasam da seviyorum burayı. 

geçen hafta sonu evden tek bir kez o da cumartesi günü su ve dondurma almak için çıktım! bütün gün en yumuşak pijamalarım ve belgraddan aldığım yumuşacık sabahlık ile dolandım durdum; dizi izledim, öğle uykusu uyudum, basit ve leziz yemekler ile karnımı doyurup bolca nane çayı içtim. pazartesi sabah sanki yürümüyordum da hafiften yaylanıyordum. öyle bir dinlenmek öyle bir dinlenmek ki; trafik yok koşturma yok konuşma yok yok yok yok. tavsiye ederim. ben haziran ayından bu yana hep bir şeylerin içindeydim, seyahat bayram vs vb ama geçen hafta sonu fişi çektim. iyi de yaptım. 

film izlemek, dizi izlemek sezon sezon dizileri bitirmek son zamanlarda edindiğim hobi. eskiden netflixin yüzüne bile bakmazdım ki ortak aboneliğimiz bir kaç yıldır var. yeni yeni sardım. 

geçen gün contemporary 
dedikodu yaptık 

fotoğrafı da hasan abinin sevgili eşi ayşe hanım çekti 
açılışına gittim. bu sene öyle herkese selfie çektirecek ''çarpıcı'' bir eser yoktu. bunu yeni küratöre bağlayanlar var. geçen sene fuarda olup bu sene olmayan en az bir kaç galeri vardı. kim bilir belki işleri kabul görmeyenler en ''çarpıcı'' işlere sahiplerdi. 

senenin bu zamanı tanıdık yüzler görmek için contemporary ve bienal var. hele ön gösterim! en az ünlü bendim:))) istanbulun en ünlü avukatlarından biriyle tanıştık, garip olan benimle tanışan herkesin '' bir yerden tanıyacağım ama..'' diye söze girmesi. benzerim mi var lan bu şehirde benim tanımadığım. 

erdil ( yaşaroğlu ) kalabalıktan şikayet ediyordu. kalabalıktan şikayet eden başka dizi oyuncusu az ünlüler de olmuş, erdil modern satannatn anlayan ve sergi açan, eser sahibi bir insan, belki rahat gezemediğinden benimle sohbet ederken yanlış gün mü geldik, acaba? deyip espriyle kapattı konuyu da o az ünlü dizi oyuncuları burnu büyüklük yapıyorlar. istiyorlar ki herkes onların etrafında dönsün. eh belki tanımadı bile kimse:) ondan delirmiş olabilir az ünlü oyuncumsu. vallaha modern sanat almak için henüz yeterli bütçem yok ama ben oraya eğlenmeye yeni ne var diye görmeye gidiyorum. kimsenin de haddi değil aaaaa alacaklar gelsin caanım, diye boş boş böbürlenmeye. orada alıcıları zaten dışarıda jilet gibi takım elbiseleri ile şoförleri bekliyordu. o hanım kızımız sanırım ancak taksi aramıştır çıkınca. 

vis a vis son zamanlarda izleyip 3 sezonu da bitirdiğim ispanyol hapishane dizisi. 1. sezon çok iyiydi, ikinci ve üçüncü sezonu yakışıklı ispanyol oyuncu roberto enriquez için izledim. bu nasıl bir yakışıklılıktır! ispanya bileti baktım tabii ki diziyi izlerken canım tapas istedi, cava istedi, salsa sos istedi estepaya gitmek istedi istedi de istedi. 

ben fransaya geçemeden daha avrupada hep ispanya portekiz tarafını gezeceğim, sanırım. her paris aklıma geldiğinde ya paris orada duruyor bi barselona oradan girona valensia yap diyor iç sesim. ya işte böyle. emekli olunca tek yön bilet alayım bari paris'e de oradan geze geze geçeyim ispanyaya. almanya falan beklesin, tabii. 

işte böyle; elimde okunmamış onlarca kitap, izlenecek bir kaç film, gidilecek iyi bir iki restoran ve galeri bir de düğün var. yok, ben evlenmiyorum; ev arkadaşım ( kardeşim) evleniyor. hadi bakalım, şehre eylül geldi. 

serinleyelim biraz, yiyelim içelim eğlenelim, gençleri evlendirelim, sonra ben seneyi bir seyahat ile kapatayım. aklımda deniz kenarı, az insanlı, bol yemekli bir yer var adı yok hayali var sadece. 

kahve demleyeyim ben ve yarı bırakıp bu yazıyı yazdığım ''un prophete'' filmine döneyim. 




2 comments:

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    Evet ya arada fişi çekmek gerekiyor. Son baharda böyle bir hafta sonu da ben yapmak istiyorum :)

  1. Moderatör dedi ki...:

    Merhaba.Blogunuz oldukça hoş ve dolu sizi yeni keşfettim ve takibe aldım.Zaman ayırmak isteyip bloguma uğrarsanız çok mutlu olurum.Sağlıcakla Kalın.

    https://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/