yemekler, kitaplar, filmler...

14 Nisan 2017 Cuma
bir günde üç film izler mi insan? izler.  

önce la la land; bir aşk filmi. çokça yeşilçam benzeri; hayaller, gerçekler, erkekler, ilişkiler.. verilen kararların hayatın üzerindeki uzun vadedeki etkisi, diye hiç spoiler vermeden izleyin izleyin ama çarpılmayı da beklemeyin, diye ilk filmimizi yazmış olayım. 

sonra biraz değil bir  hayli tür değiştirip, savaş tanrısı / lord of war diye aslında gelişmiş dünyanın aşağılık hallerinin savaş / silah tarafının anlatıldığı   bir film izledik. önce savaş çıkar-yak yık- silah sat= durgun ekonomin canlansın. sonra da çağır birleşmiş milletler binasına barıştır; geçmişini temizle uygar hallerine devam et. budur bu film. 

en son yine hakikaten farklı bir  sinema olsun deyip iran sinemasında karar kıldık.
satıcı. asghar farhadi imzalı bu gerilim yüklü film gecenin son filmiydi ve epeyi de sarstı bizi; herkesin hayatı baktığı yerden yorumlayışının aynı olayın nasıl da ''lann!!'' diye insanın kendinden / gördüklerinden süpheye düşürecek kadar farklı yorumlandığını; tek bir doğru olmayacağını kimi duygusal durumlarda karar vermenin ne kadar zor ve acıtıcı olabileceğini içimizi sıka kanata anlattı bize farhadi. iran sineması bir başka zaten. filmin kodlarını çözmek için biraz o coğrafyayı da tanımak gerekiyor. 


 işte bir günde  izlenecek 3 farklı film.  

*** 
meyve salatasını herkes yapar; benim gibi tembeller de bir kerede soyup hepsini kaseye koyayım da bir  daha kalkmayayım diye içine avuç avuç fındık ve badem de atar hazır salata biraz da tok tutsun diye. sonra dolapta üç meyveli reçel ilişir gözüme tabii ya derim bu gurme reçelden de eklersem bir kaç kaşık, fiyuvvvv! eklerim, nefis bir meyve salatası olur. sonra ya nane yaprakları koysam ben bunun içine deyip başka tatlara yelken açarım. 

enginar enginar enginar; kuzu kaburgalının tarifi instagramda var. kısacık yazayım; hepsi çiğden, tencereye bir kaç kaşık pirinç koyup üstüne kuzu kaburgaları ve enginarları koydum. bolca sızma ve az su ile kısık ateşte 35 dk kadar pişirdim. altını kapatıp  dinlenince biraz daha sızma gezdirdim üzerine. süper oldu süper. kuzu kaburgalar pişmez diye düşünmeyin. kaburganın en ucu minik parçalar, ateşi görünce pişiyorlar zaten:))) 

yine enginar bu sefer çiğ; bol sızma bol limon suyu ile bekler. iç kısmına peynir ve nane ezmesi koy. salata niyetine. 

bir de patatesli kuzu eti; bir kat kuzu kuşbaşı bir kat patates. en üste kuzu kuşbaşı. tuz ekle biber doğra bir iki tane acı, bol tereyağı ve sızma ve kekik ile kısık ateşte pişir. üfff üfff süper! 


*** . 

eh hafta sonu da geldi. yine yemeği, salatayı, kitabı dergiyi sehpaya hazırlayıp dinlenme zamanı
ben demir özlü romanı almaya çıkıyorum. 

iyi tatiller. 

2 comments:

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    La la Land'i sinemada seyretmiştim ve ben çok sıkıcı bulmuştum ya Handan :(

  1. Handan dedi ki...:

    Sinemada izlesem sanırım uyuyup uyanıp izlerdim; hem uzun hem de arada uyunakla çok bişey kaçırılmiyor;))