bir okyanus havası alıp geldim: porto (1)

7 Aralık 2022 Çarşamba

porto
 şehrin göbeği burası, çık yukarı in aşağı sallan yuvarlan gez 
 

19 gün 

4 şehir 

netflişk yok, klasik kahvaltı yok, sabahları yoga yapacak mat/yer yok

ne var; saatlerce yürümek 

trenle köylerden geçip kasabaları gezmek 

düzeninin dışına çıkmak 

sabahları espresso & nata ile kahvaltı yapmak 



meşhur nata bu minik arkadaş 

3 ayrı dilde ( portekizce, ispanyolca, ingilizce) günaydın, merhaba gibi sözcükleri kullanmak 

lokal biralardan içip, turistik bölgeleri boşverip esnaf lokantalarında yemekler yemek 

hostellerde kalmak 

10 günde bir gün kendine lüks verip otelde kalmak

*** 

sonuç: seneyi seyahat ile kapatmaktan mutluyum. porto, braga, guimaraes, vigo (galisya) 

porto ve vigo diğerlerine göre nispeten büyük şehirler. 

istanbuldan porto'ya direk uçuş var. bu yazıda birbirine karıştırmadan önce porto yazmaya çalışacağım. çalışacağım diyorum çünkü 19 gün uzun zaman ve bazan şehirleri birbirine karıştırabiliyorum. 

*** 

arkadaşlar porto yaşanacak şehir! nokta. vallaha uçaktan indiğinizde metro ile oteliniz / hosteliniz neredeyse oraya kolayca ulaşıyorsunuz. merkez trindada sayılabilir. oradan her yere yürüyerek gidebilirsiniz. aşağı indinizde nehrin kenarına yukarılara tırmandıkça şehrin az turistik taraflarını gezeceksiniz.  

ben müze gezmiyorum, market geziyorum. mercado dedikleri içinde hem yiyecek satılan hem de yemek yenilebilen pazarlara bayılıyor ve onları gezerken de yiyip içiyorum. 

ilk market: mercado bolhao. özellikle benim gibi bu  yağmurlu mevsimde gittiyseniz üstü kapalı pazarlar ve pasajlar gezmek  kurtarıcınız olacak. çünkü anacım onlar yağmura alışkın ama siz fena ıslanacaksınız:) bolhao markette biradan meşhur porto şaraplarına, turistik olan kağıdı da çikolatadan yapılmış likör tadımlarına, et ürünlerinden sebzeye her şey var. bir iki saat ayrılınabilir. 

alışveriş için acele etmeyin. fiyatı en uygun market pingo doçe. hah işte dönerken buradan canınız ne istiyorsa alırsınız. 

vallaha şekerim bu kahve barista işlerine bizim ülkede bu kadar önem atfediliyor, gezdiğim bütün bu şehir ve kasabalarda lokanta ve barların hepsinde yaşlı amcalar ya da teyzeler nefis  espressolar yapıyorlar hiç de bizim dövmeli kaslı baristalar gibi dünyanın en önemli işini yapıyor gibi görünmeden, 0.70 sent ödeyip içip çıkıyorsun. bitti. gözün açıldı, damağın kendine geldi,

evet, bizden ucuz kahve ve yemek! şöyle söyleyeyim, 5 euroya pirzola, hatta bütün et ürünlerini 5 euroya sabitlemiş cafe almada! bir sürahi sangria sanırım 6 euro idi. ayhh bak yine yemek girdi araya. porto'da yemek de içmek de çok keyifli. çılgınlar gibi yiyip içip 15 euro hesap verdiğinde 300 liraya ( ben 20 ye sabitledim kafamda euroyu) istanbulda pizza bile yiyemediğini anımsayıp mutlu oluyordum:))))) 

cafe almada, yazın bir kenara. 

sonra yine yürüyerek nehrin kenarına iniyorsunuz. ininceye kadar meydanlar ve parklar göreceksiniz. sonra terra nova var nehrin kenarında; orada mimi ile tanışıp italyan lezzetlerine ayırabilirsiniz bir öğünü. yukarı şehirden pahalı aşağı, ona göre.  ama terra nova'da bir kadeh şarap için. 

karşı  yaka şarap tadım şirketlerinin sıralandığı başka bir kasaba ama bingo köprüden yürüyerek geçip gezebiliyorsunuz. tadım turları ücretli tabii ki. vallaha benim şaraptan anlama seviyem ''ben sevdiysem güzeldir'' olduğu için katılmadım o turlara. oraları gezdim ama. mahzenlere girdim çıktım. sonra sokak kahvesinde oturup bira yudumladım. 

meşhur biralarının adı: super bock. 

meşhur tatlılarının adı: nata ( içi kremalı bir pasta, minik bişey ) 

şöyle bir şey var, porto ve vigo'da: hostellerde sabah 10 gibi yerel rehberler gelip ücretsiz tura katılmak isteyenleri alıp şehrin meydanından bir tura başlatıyorlar. tur ücretsiz ama tabii ki tur bitiminde bahşiş veriyorsunuz rehbere. bahşiş konusunu zaten onlar tur bitiminde söylüyor ama meblağa da ses edeni görmedim. 2.-2.5 saat şehrin belli başlı noktalarını gezerken kartlarını da veriyor indirimli şarap turu, restoran vs. bilgilerini de iletiyorlar. porto'da ingilizce anlatıyorlar ama mesela vigo meydanda sorduğum zaman tek dil ispanyolca dediler. 

porto daha iyi dil konusunda. portodan devam edeyim. 

porto tren istasyonu turistik bir nokta: duvarları ve tavanı hep mavi seramikten tarihlerinden enstantaneler anlatan tablolar. tren istasyonundan sonra büttün avrupada olduğu gibi katedral ve kale var. şehre kuşbakışı bakmak için ideal yerler. ben ziyadesiyle fazla katedral gördüğüm için içini pas geçtim artık bu gezide dini yapıların. 

ay ay ay bunlar şehrin içi! ben asıl bir otobüse atlayıp (mercado yazıyordu otobüste:)))) ve üç günlük sınırsız bilet vardı cebimde. 15 euroya havaalanında almıştım ) okyanus kenarına gidince pek bir mutlu oldum!:))) okyanus gören köylü! 

matosinhos:
fernando ve sevgilisinin mekanı 

 burası porto'nun okyanus kıyısında olan pazarı. okyanusun kenarında pazar mı olur diye diye gezdim vallaha! hem de ne biçim güzel olmuş. burası porto'nun en zengin tarafı. yazlıkları burada. işalla seneye buralarda bir yerde güneşleneceğim. 




porto nehir kenarı 

yazı çok uzadı. hap bilgileri verip devam edecek diyeyim. 

porto, çok güvenli bir şehir. insanlar her sorunuza dil bilmeseler dahi evrensel turist hali ile yol  ya da yemek sorduğunuzu anlayıp aynı dilde  işaretle:)))) yanıt veriyorlar. 

hosteller 20-25 bandına yükselmiş. günde 50 euro ayırın ortalama. tabii bazı günleri çok ekonomik geçirip ertesi gün kudurabilirsiniz:)))) 

unuttuğum bişeyler vardır ama portoya burada son vereyim. 

braga ve guimaraes ile devam edecek 





5 comments:

  1. Selam Handan ne iyi yapmışsın. Bir sonraki seyahat planımda Portekiz var. Görmediğim yerlerden biri. Bilgiler için teşekkürler. Sevgiyle kal.

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    Hoş geldin Handan. Bekliyoruz yazılarını :)

  1. Handan dedi ki...:

    çiçek, selam. aman yağmurlu aylarda giderseniz uzun yağmurluk büyük şemsiye ve telefon pasaport için küçük bir su geçirmez çanta alın. bunları aklıma geldikçe yazılarda da yazacağım.



    gamze, selam. hoşbulduk.

  1. Dear Monarosa dedi ki...:

    Sanırım bende artık sırt çantamı alıp ülke ülke gezmek istiyorum :)) Güzel keyiflii gezeler

  1. Handan dedi ki...:

    monarosa: merhaba ve iyi seneler.
    sırt çantası ve yollar...
    bekliyorum yeni rotaları.
    sevgiler