feriköy organik pazarı ve insanları inandırmanın dayanılmaz ağırlığı

21 Ocak 2023 Cumartesi

 

günün yarısını çok sağlıklı geçirdiğimin fotoğrafıdır!

geçen gün haftada 1-2 meze aldığım yere uğradım, mercimek köftesi alırken ( yapmıyorum ben onu, hazır almak işime geliyor. çünkü, çok zahmetli yemeklere harcanan üç saatten sonra 10 dakikada yemek saçma geliyor. aynı tavrı pandemi zamanında hiç ekmek yapmayarak göstermiştim; çünkü, birileri ekmek yapsın ve ben alayım, ekmekçi/simitçi/mezeci kazanmalı bence) laflarken, ertesi gün pazara gideceğimi söyleyince, köfteleri yapan abla hangi pazar olduğunu sordu; organik pazar dedim. o da semt pazarımız pazar günü diye sorduğunu söylerken, bir başkası organik mi değil mi güvenemediğinden söz açtı. ben de bunu ona inandırmak için bir çaba harcamayacağımı ve bunun çok yorucu bir durum olduğunu söyledim. sustu. 

bu başka üzerine yazı yazılabilecek bir mevzu; birinin sizin söylediğiniz bir duruma inanmaması. çok yorucu bir ruh hali. ben artık ziyadesiyle ilişkilerde/iletişimde yorgunluktan kaçan ve bunu  da net bir şekilde dile getiren tam bir ' huysuz emekli teyze'' olduğumdan kısa kesiyorum. çok mutluyum bu durumdan. bir sonraki aşaması '' inanmazsan  inanma yav!'' 

neyse, dönelim organik pazara; inanmayanlar gayet normal ve doğal şekilde organik sertfikalarını sorabilir, göstermelerini isteyebilir. ben aldığım özellikle otlardan çok memnunum, deli gibi lezzetli salatalar yapıyor, uzun zamandır gittiğim için de nazım da geçiyor şevketi bostan gibi az bulunan ürünlerden 300 gram bile alabiliyorum. ha o arada bana '' ya bu çok olmadı mı hoca hanım?'' diye takılmıyorlar mı, takılıyorlar. olsun, ben de gülümseyip ay mahalleyi çağıracağım yemeğe, diyorum. 

hepsi birbirinden değerli üreticiler. başka başka illerden, ilçelerden gece yola çıkıp geliyorlar. meyvesi sebzesi otu böreği ( börek ve ekmek çok tercih etmesem de) pırasası bile lezzetli yahu! daha ne isterim!? yoksa gidip büyük bir zincir marketten sulanmış, ışık altında iyi görünen ama evde iki gün kalınca pörsüyen şeyler almak bana 10 dakika! 

pazara gidiyorum, sohbet ede ede geze dolaşa arada çay içip poğaça kurabiye tıkırdatarak alışverişimi yapıyorum. bugün dönerken acayip bir yaya kalabalığı arasında çok sevdiğim pembe karanfillerden bile demete giremeyen üç beş taneyi bile attım çantama. sonrası, bir bardak nar suyu ve ev ve şiir gibi bir salata. ayrıca su teresini pazardaki seferihisarlı abladan başka istanbulda bu yakada nerede bulabilirsiniz ki? 

güzel günlere.... 

7 comments:

  1. Selam Handan özellikle ot pazarı ve çi. En bayıldığım pazar. Sinop'ta evinin bahçesinden bir demet çiçeğin tezgahta eve gelmesi büyük mutluluk. Ya da ot yemek tarifleri. Sevgiler.

  1. Handan dedi ki...:

    çiöek selam; sevgşler selamlar... umarım bir gün beraber gezip salata yapıp içeriz

  1. blueagenda dedi ki...:

    Mutfağı,pazarı o kadar sevmiyorum ki… ama sağlıklı ve temiz yemeye bayılıyorum.Dışarıda yemek yemek son zamanlarda çok stresli hale gelmeye başladı.

  1. Handan dedi ki...:

    bluegenda; çok haklısın. ama benim gibi haftanın yarısını davetler için geçirince ve orada istemeden de olsa birşeyleri tatmak zorunda olmasan da kibarlıkkla tadinca....

  1. Pazar gezmenin her türlüsünü çok seviyorum. :) Pazara gidesim geldi valla bu hafta yoğunluktan gidememiştim. Bu yakınlarda organik pazar var mı bakayım ben bir...

  1. Handan dedi ki...:

    hanimmefendi: ya bir blogger organik pazar günü düzenler miyiz? bence süper olur. alışveriş tanışma sonra kahvaltı. ha, ne dersiniz?

  1. Gamze Esra Ersöz dedi ki...:

    Pazar alıiverişini çok seviyorum. Benim de favorim Beşiktaş Pazarı. Gerçi organik bir pazar değil ama renk renk tezgahlar hoşuma gidiyor :)