15 gün 15 gün diye diye seneyi devirdik,

14 Mart 2021 Pazar

geçen sene bu zamanlar ne olacağı hakkında zerre kadar fikrimiz yokken tam da bu sıralar 5 gün evde oturup olanları bi izleyeyim, demiştim. bişey olmadı, o beş gün hep 15 güne on  beş günler aylara evrildi ve biz hala yarı sokakta yarı evde saçma zamanlar geçiriyoruz. marketten geldim az önce, neden bugün gittim? çünkü dün her yerin ama her yerin deli gibi kalabalık olduğunu bilmek için çok akıllı olmaya gerek yok. sosyal medyaya düşen sahil ve park fotoğrafları hakikaten görmemişin sokağa çıkma kısıtlaması kaldırılmış tutmuş gözünü çıkarmış, tadındaydı. gerek yok. bir senedir  son 20 yılda evde oturduğumdan daha çok oturdum iki üç cumartesi çıkmazsam bir şey kaybetmem. bu zamana kadar virüs uğramadıysa bana %51 kalabalığa girmememden oldu, %49'u da loopa alınmış gibi çalışan çamaşır makinası / bulaşık makinası / kahve makinası / kolonyalı mendil ile yer silen handan makinası:)))  çok yıkadım her şeyi çok sildim evi çok attım eskileri...


 
dün kahvaltıya misafirlerim vardı. klasik kahvaltı hazırladım;  yeşil ve siyah zeytin, yoğurt, peynir, yumurta, söğüş domates, közlenmiş kırmızı biber, maydonoz. tabii simit ekmek kruvasan ve üzümlü kek de konuklar tarafından alınıp gelinince mükellef bir kahvaltı oldu. sonra ekmeklerin kalanlarını kuşlara verdim. laf aramızda bir iki kilo aldım sanırım bu ara. kestim yine yemeği memeği kahvaltı salata yoğurt olacak şekilde düzenledim mutfağı ve alışveriş listesini. 


sokağa çıkmayalım demiyorum. bilakis artık normalleşmeye geçmeyi, meyhanelerin açılmasını, barların sokak partileriyle geri dönmesini herkesten çok istiyor olabilirim. olay şu ki ben salgın öncesinde de zaten çok kalabalık mekanları -konser değilse- tercih etmeyen hafta içi gezmeye bayılan biriydim, anımsarsanız. zaten çok misafir sevmemek falan korudu ben benim gibi yabanileri:)))) 


size -istanbulda olanlara- bir sergi haberi vereyim; refik anadol'un uzay temalı enteresan sergisi 19 mart'ta pilevneli galeride açılacak. kaçırmayın. refik anadol benim en beğendiğim işlere sahip  ve aslında tanışmak da istediğim enteresan bir adam. umarım sergide tanışma fırsatı bulurum. 


başka pek ilgimi çeken bir şey yok bu ara şehirde; bir internet aplikasyonuna girip söz almak için el kaldırmak da falan bana göre olmadığından, hele hele sürekli konuşan birilerini dinlemek hiç tarzım olmadığından öyle klub hause falan gibi yerlerde beni görmemeniz normal. ay hiç dayanamam:))) konuşacaksam ben konuşurum ahkam keseceksem ben keserim; çok ama çok gençken yazar söyleşilerine giderdim artık onlara bile gitmiyorum ki bir odaya girip bilmem ne insanını dinleyeyim!? benden çok fazla yer görmüş, çok fazla yaşamış, çok farklı yaşamlar deneyimlemiş bir insanla dahi karşılıklı sohbet etmek ya da en fazla kitabını okumaya tahammül edebilirim yine sadece onun konuşmasına değil. 


bu yazı nereden çıktı, yine bir haber gördüm; herkesin kendini sokağa atmasına istinaden önümüzdeki 15 gün çok mühim diyen:)))) ondan. bu bilim kurulundaki abilerin ve ablaların zaman zaman açıklamaları gözüme ilişiyor da öyle basit öyle günlük bilgi ile yapılması yeterli laflar ki artık gülüp geçiyorum. bağımsız kaynaklardan takip ettim bütün süreci. tavsiye ederim. 


hadi ben kendime film dizi bişey bulayım izlemeye, 

umarım bir sene daha böyle geçmez deyip, değişen alışkanlıklarımız diye kafamda bir yazı taslağının olduğunu kendi kendime buraya not alayım. siz de bana yazarsanız değişen alışkanlıklarınızı birlikte kotarırız yazıyı. 

iyi pazarlar 

0 comments: