sokağa çıkmayalım demiyorum. bilakis artık normalleşmeye geçmeyi, meyhanelerin açılmasını, barların sokak partileriyle geri dönmesini herkesten çok istiyor olabilirim. olay şu ki ben salgın öncesinde de zaten çok kalabalık mekanları -konser değilse- tercih etmeyen hafta içi gezmeye bayılan biriydim, anımsarsanız. zaten çok misafir sevmemek falan korudu ben benim gibi yabanileri:))))
size -istanbulda olanlara- bir sergi haberi vereyim; refik anadol'un uzay temalı enteresan sergisi 19 mart'ta pilevneli galeride açılacak. kaçırmayın. refik anadol benim en beğendiğim işlere sahip ve aslında tanışmak da istediğim enteresan bir adam. umarım sergide tanışma fırsatı bulurum.
başka pek ilgimi çeken bir şey yok bu ara şehirde; bir internet aplikasyonuna girip söz almak için el kaldırmak da falan bana göre olmadığından, hele hele sürekli konuşan birilerini dinlemek hiç tarzım olmadığından öyle klub hause falan gibi yerlerde beni görmemeniz normal. ay hiç dayanamam:))) konuşacaksam ben konuşurum ahkam keseceksem ben keserim; çok ama çok gençken yazar söyleşilerine giderdim artık onlara bile gitmiyorum ki bir odaya girip bilmem ne insanını dinleyeyim!? benden çok fazla yer görmüş, çok fazla yaşamış, çok farklı yaşamlar deneyimlemiş bir insanla dahi karşılıklı sohbet etmek ya da en fazla kitabını okumaya tahammül edebilirim yine sadece onun konuşmasına değil.
bu yazı nereden çıktı, yine bir haber gördüm; herkesin kendini sokağa atmasına istinaden önümüzdeki 15 gün çok mühim diyen:)))) ondan. bu bilim kurulundaki abilerin ve ablaların zaman zaman açıklamaları gözüme ilişiyor da öyle basit öyle günlük bilgi ile yapılması yeterli laflar ki artık gülüp geçiyorum. bağımsız kaynaklardan takip ettim bütün süreci. tavsiye ederim.
hadi ben kendime film dizi bişey bulayım izlemeye,
umarım bir sene daha böyle geçmez deyip, değişen alışkanlıklarımız diye kafamda bir yazı taslağının olduğunu kendi kendime buraya not alayım. siz de bana yazarsanız değişen alışkanlıklarınızı birlikte kotarırız yazıyı.
iyi pazarlar
0 comments:
Yorum Gönder