ne bitmez bir haziran! bitse de gitse ve bu sıkıntılı ayı hafızamdan silsem...
çok sıkıldım çok üzüldüm neresinden başlayıp anlatsam; anlatmasam yazmasam kafada dönüp duruyor kımıl kımıl beynimi yiyor olanlar.
önce jön hastalandı. geçer dedik geçmedi, bandırma, bursa veteriner fakültesi bir takım özel klinikler... ki bu işin kötülerine dilemediğim kötülük kalmadı! olmadı, iyileşmedi yavrumuz. en son bulduğumuz veteriner çok iyiydi ama geçen üç hafta ve yanlış tedaviler jön'ü bitap düşürmüştü. kaybettik. acımızı anlatacak sözcüğü bulabileceğimi, cümleyi yazabileceğimi sanmıyorum. evimizin bir ferdiydi ama en çok deniz'in oğluydu. 40 yaşında dalyan gibi kardeşimin çektiği acıyı görmek tarif edilemez bir acı yaşattı, bana. umarım bir daha böyle bir acı görmem. kardeşlerime ayrı içim yandı, jön'e ayrı.
bu kayıp bana şunu öğretti; yok, hayat kısa yaşayın falan demeyeceğim. o değil, bir kaybın en büyük acısını onun en yakınındaki çekiyor. ikinci üçüncü beşinci halka insanlar değil. evet, onlar da çekiyor kayıp esas en yakınını vuruyor. bir twit vardı kimin yazdığını anımsayamıyorum şimdi kusura bakmasın '' yas evinde normal davranıyorsun, acı çekmiyorsun sanıyorlar.'' diye, uzun uzun babası ölünce büyük abi olarak hoca, cenaze vs. işlerini hallederken takındığı vakur tavrın etraftaki bakışlardan sanki babasına üzülmediği gibi algılandığından bahsediyordu ki... çok doğru. birinin normal davranması gerekiyor. birinin yapılacakları yapması gerekiyor.
bir iki söz de veterinerlere ve veteriner olmak için okuyanlara edeceğim. önce işinizi iyi öğrenin sonra para gelecektir. iş bilmeden hemen para kazanmak isterseniz sonrasında bolca beddua alacak ve hatta dava açılacaktır size. neden mi? jön' e yeteri kadar ilaç verilip adam gibi röntgen film neyse işte adı çekilse bizim hergele oğlumuzun çorap yuttuğu için sıkıntı yaşadığı anlaşılacak, operasyon yapılıp çorap alınacak şimdi koşup oynuyor olacaktı. ama iş bilmeyen hekim ve nöbetçi bursa veteriner hastanesi stajyerleri sürekli parazit üstünde durup tam bir teşhis koymadan serum + antibiyotik ile hayvanı gerekli tedaviden mahrum bırakmasa şimdi yaşayacaktı, oğlumuz.
bu bilgileri de en son ulaştığımız veteriner hekim mehmet bey verdi bize, otopsi yaptıktan sonra.
içim yanıyor. tek tesellim jön'ün bir senelik kısa yaşamının gayet güzel keyifli ve bütün ailemiz tarafından çok sevilerek geçmiş olması.
***
bu ay yaşadığımız bu kayıp yetmemiş olacak ki; dün akşam benim zamanında sakinliğine yavaşlığına takılıp ''hımbıl'' lakabı taktığım uzun yıllardır tanıdığım bir çok şey paylaştığım bir arkadaşımın son bir senedir mücadele verdiği hastalıktan kurtulamayıp yaşamını kaybetmesi oldu. yusuf öldü. bunu görünce vücudum beynim sanırım bir saatliğine uyuştu, bir süre gözümü açmadım, açtığımda 1 saate yakın bir zaman geçtiğini gördüm hayretle. yusuf benden sadece 2 yaş büyüktü.
***
esmer hasta. esmer iki ay oldu yüzünü göstermiyor bana. sesini duyuyorum. ameliyat oldu. direniyor, savaşıyor. esmer iyileşecek.
***
annemi aradım dün gece, yusuf'u tanımıyor ama yakınlarını tanıyor. annem bana izmirdeki anneannemin yaşıtı fatma teyzenin nam ı diğer fatma baco'nun öldüğünü söyledi. üzüldüm.
***
kalbim kırıldı hayata karşı. bu kadar acı... bu kalp kırıklığı hissini en son prag^da iki büklüm dilenenlere karşı yaşamış; dilenin, hırsızlıkta yapın, karnınızı doyurun, olan olmayanla paylaşacak, başka yolu yok ama gözünüzü seveyim kimsenin karşısında iki büklüm eğilip, dilenmeyin. bu kalbimi kırıyor, demiştim. kimse kimsenin önünde eğilmemeli. işimizi yapıyor ekmeğimizi kazanıyoruz, ne işsizlik ne çıkarılan savaşlar ne de siyasi krizlerde hiç bir dahlimiz yokken işsiz evsiz ekmeksiz bırakabiliyor / kalıyoruz. eğilmeden yaşamımızı sürdürmeliyiz.
şimdi kat be kat fazla kalbim kırıldı. iyi miyim? hayır. kötü müyüm? evet. normal iş ev hayatımı devam ettirebilmem iyilikse bir nebze iyiyim, evet. ama neşem yok, keyfim yok.
***
işte böyle. kendimi onarmam, gerek. bunun için dün bana seyahat iyi gelecektir, diye bilet aldım bükreş - belgrad hattına. yani ben almadım tabii sevgili dostum canan sağ olsun kartlarımın alışverişe kapalı olması, benim tarih değişikliği vs. gibi bütün kafa karışıklıklarıma sabırla yaklaşarak bir kaç denemeden sonra biletleri aldı. teşekkürler canan.
istanbul - bükreş
bükreş - belgrad
belgrad - istanbul olacak gezinin rotası. yine iki başkent yani. bükreş için notlar alırken bıraktım not almayı ve bu satırları yazdım. yoksa kafamın içi kıvıl kıvıl bu cümlelerle...
***
45 yaşındayım, seyahatin son günü olan 21 temmuzda 45 bitiyor 46'ya giriyorum. hayatımda bu kadar üzüldüğüm bir zaman olmamıştı. yaşlanıyoruz ve yine eski bir ekşi sözlük yazısı geliyor aklıma, carlos'un yazdığı, mealen yaşlanmak ve ceketin yakasındaki toplu iğne deliklerinin çoğalması gibi bir başlıktı. yaşlandıkça gittiğin cenazeler artıyordu anlatılan. ne yusuf'un ne de fatma baco'nun cenazesine yetişemedim.
***
şimdilik kendimi tamire uğraşıyorum. ne kadar sürer bilmiyorum.
sevdiklerinize iyi davranın ve tabii ki kendinize.
yolda olmak; ne muhteşem bir duygudur.
kalbimi kıracak bir şey daha varsa o da gelsin; dağlandı kalbim daha fazla acı çekemem! arada çıkar iyi olur
Posted by
Handan
21 Haziran 2019 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Başınız sağolsun. Bütün acılar üstüste gelmiş.
Ahhh bu işinin ehli olmayan yüzünden giden canlara insan daha çok üzülüyor.
Tebdili mekanda ferahlık vardır.