bir oturuşta okunan kitaplar, klasikler, benim istanbul'um

29 Ocak 2019 Salı

demir özlü / önünde boş bir uzam; 

bir oturuşta okunan bir kitap 
yky yayınları 
7 liraydı %20 indirim ile 5.60 tl oldu! 


istiklal caddesi klasiklerim; önce randevuma yetişmek için slalom yaparak da olsa çiçek pasajını es geçmeden bazan nizam'dan  ( nizam pide sütlaç) da sütlaç alarak kuaföre varıyorum. ar kuaför; saçlarımı serkan bey, ellerimi ebru hanım şıkır şıkır boyalı / bakımlı hale getirince ojelerimi kuruta kuruta yapı kredi yayınları'nda alıyorum soluğu. henüz çantama kitap atmadan çıktığım yok. sonra? sonra acıkmış oluyorum, istikamet fıccın. esmer'i arıyorum ya da beybi'yi artık kim gelirse ya da hepsi birden geliyor:) nadir de olsa:) fıccın demek leyla ile sohbet demek, o arada yapılan çabuk turşudan, mutfakta kavrulan portakallı irmikten tatmak demek, sonrası hoop ya bu şehir ne güzel diye diye eve dönmek. 

kurtuluş klasiklerim; sokağın başında yargıcı var. kilimden elbiseye alışveriş yapıyorum düzensiz aralıklarla. sonra, ki genelde sabah spor sonrası olduğundan aç oluyorum ve hemen göreme muhallebicisi kurtuluş oluyor ilk durak. kimi zaman kahvaltı kimi zaman kalabalıktan kaçıp bir sütlaç ile bünyemi sakinleştirip sun market'e atıyorum kendimi. nefis sandviçler hazırlıyor murat bey. peynir, pastırma vb. alışverişi de yapınca kurtuluş turu bitmiş oluyor. çok sık almıyorum hamur işi ben, paskalya zamanını kaçırmazsam paskalya çöreği bazan da kokusuna dayanamazsam küçük kurabiyelerden atıyorum çantama. ayyy unutmadan tabii ki damla boza dondurma; hava soğuk ise salep değilse dondurma yanına bir tulumba. bu saydıklarım senelerin işletmeleri ve hepsi birbirinden iyi. bir de sun market üst katını kahvaltı & meze salonu yapsa, ne kadar güzel olacak.


son zamanlarda bir de kanyon'da mola vermeye başladım; num num hem kahveleri çok leziz hem biraları hem de barı çok keyifli. bol baharatlı elma dilim patates cuma akşamları için favorim. nasılsa cumartesi sabah spora gideceğim. tabii ki istanbulda kaldıysam. beş senedir istanbulda yaşıyorum son bir - iki senedir cumartesi - pazar kalabalıktan bursa/bandırma veya başka istikametlere kaçtığımı fark ettim. iyi böyle, iyi. 

klasik bir manto arıyorum. buldum ama beymen'de biraz daha indirime girerse beymen, çok güzel olacak. 

desa'dan çok beğenerek aldığım cüzdan kısa sürede kenarlarından kararmaya başlamıştı. nişantaşı mağazasına teslim ettim, neyse ki 21 iş gününü beklemeden şikayeti değerlendirdiler. ürün hatalı; değiştirecekler. henüz gidemedim ama nişantaşı için perşembe akşamı aklımdan geçiyor. çünkü secco cafede perşembe geceleri necmi süper kokteyller hazırlıyor! aklınızda olsun. 18.00 - 23.00 arası nişantaşı reasürans çarşısı
 instagram; bynecmiaydın 


başka başka... bahar geliyor, bahar turları, erguvan zamanı... sonra mart ayında malaga; eni konu heyecanlıyım bu ispanya / endülüs seyahati için. üstelik ilk kez gitmediğim halde. ispanyanın barselona bölgesinden daha çok sevmiştim ben sevilla / malaga / marinaleda hattını. şimdi daha uzun kalıp, malagada güneşlenip, kıyı kıyı gezdikten ve deniz ürünlerine bünyemi bandırdıktan sonra estepa oradan komünist köy marinaleda! hepsini ve dahasını seyahat esnasında instagramdan sonra blogdan okursunuz. gitmeden varsa tavsiye - mutlaka vardır- onları da zevkle not alırım. 

uzadı bu yazı. ben bir mola vereyim, siz okurken. 






1 comments:

  1. deeptone dedi ki...:

    demir özlü. çok severim. okudum bütün kitaplarını. beyoğlu, isveç, berlin, ne güzel anlatıır :)