yeni seyahat rotası oluşturulduğuna göre unutmadan instagrama baka baka bükreş için bir kaç satır yazayım.
bol kahkahalı bol içkili yarım saat havada turlamalı bir yolculuktan sonra şakır şukur yağmur altındaki bükreşe indik. yol arkadaşlarımın en yakışıklısı;) beni şehrin merkezine bıraktı; ki hakikaten şehrin göbeği olduğunu ertesi sabah fark ettim:)))
çok rahat bir şehir bükreş; merkez çok güvenli, periferisini bilmem; ben 4 günde turist turist tur otobüsü dahil gezdim.
şehir old town bölgesi ve oraya açılan büyük geniş ferah caddeler ve etkileyici yapılardan oluşuyor. her mutfak var; ben ilk gün yunan mutfağına dayanamayıp bir gyros götürdüm vallaha hiç yerel mutfak aramadan. ki aslında ben buraların yerel mutfağını biliyorum daha önce yaptığım üsküp, ohri, arnavutluk, saraybosna vb. şehirlerden. neyse her mutfak var en çok vietnam şaşırtsa da beni, tanıştığım bir türk almanyada türkler neyse burada da vietnamlılar o, deyip noktayı koydu olaya.
bükreşte hosteller 10 euro civarı. tavsiyem old town içinde kalmamanız, zira orada gece 3 lere kadar müzik var. benim kaldığım antik hostel nehir kenarındaydı, o yüzden mışıl mışıl uyudum istediğim saatte.
para birimi lei / ley. meydanda dönercinin yanında döviz bürosu var, çalışanlar türk, güvenilir çocuklar. dönercide de türk gençler var çok doğal olarak. yunan, arjantin, türk her mutfak var. kahveler güzel, fiyatlar 2 leiden 10 leiye kadar bir skalada. yemekler de öyle. o çok turistik restoranlar bir yana en güzel yerlerden biri bira fabrikası denen yer;
beraria; kocaman bir bira bahçesi; lokal bira, biralık atıştırmalar, yemekler, farklı barlar. bir yarım gününüzü buraya ayırabilirsiniz.
hard rock cafe de bunun yanında aynı bölgede ama orada lokal bira yok. bildiğin hard rock cafe işte:)
bir de kulüp arayanlar için boa kulüp var yine bu eğlence kampüsü diyebileceğim yerde. ben saat 11 de uyuduğumdan benlik değil ama meraklısına, güzelmiş müzikleri.
köfte, sosis, bira en çok yenen şeylerden. bir de benim hiç sevmediğim nargile var! herr yerde herrr! kaçtım durdum nargile kokusundan, arkadaş. buldum tabii ki nargilesiz kahveler, vietnam restoranları vb. saigon diye vietnam birası içtim; vietnam nereeee bükreş nere diye diye.
bükreş çok güzel bir şehir mi? daha güzellerini gördüğüm muhakkak. 3 gün fazla fazla yeter. çavuşesku zamanında yapılmış devasa binalara bakarken sinir olmamak elde değil tabii. parlamento sarayına giden ağaçlı yolda çok güzel kahve satan yerler ve inanılmaz güzel mağazalar var, oralar gezilir bak.
3 gün yiyip içip gezin, sonra benim gibi ay ben buradan belgrada trenle geçerim nasılsa deyip dönüş biletinizi belgraddan almadan tren var mı yok mu diye bakın bir zahmet!
bükreş belgrad arası tren yok.
aklıma bükreş için pek çarpıcı bişey gelmiyor, sadece otobüste yanıma oturan beyin telefonu çalıp türkçe konuşunca, ben de bükreşte ne kadar çok türk var, diye lafa girince adam bana türk müsünüz? ben sizi israillilere benzettim demesi, sonra memleketimi söyleyince de ''orijinal mi'' demesi ve kahkaha attığımı anlatabilirim. orijinal diyarbakır'lıyım, evet:))))) hay siz çok yaşayın emi, yol arkadaşım.
acıktım ben, siz bükreş notlarını instagram fotoları eşliğinde okuyun da ben bir yemek yiyeyim.
yolda olmak; ne muhteşem bir duygudur.
0 comments:
Yorum Gönder