zoi yani özge ''tembel teneke hani yazı!''' diye dürtmese yazacağım yoktu. operasyon oldu bitti; 5 hafta geçti üzerinden ben hala... neyse, vira bismillah deyip klavyeyi tıkırdatmaya başladım.
en başta şunu söyleyeyim; bir sağlık sorununuz yoksa, manken/oyuncu/fotomodel hayatını yüzüyle kazanan biri değilseniz - ki o da şart değil ya neyse o başka bir yazının konusu- burnunuza dokundurtmayın. nokta.
ve fakat benim gibi kaza geçirdiniz burun deforme oldu, yaptırmak istiyorsunuz. hadi bakalım kolay gelsin. türkiyede binlerce estetik uzmanı hekim var. iyisini bulmak, seçmek çok zor. ben bu konuda hem şanslı hem de şanssızdım. doktor bir arkadaşım bana bir başka doktor arkadaşını tavsiye etti ve fakat o kbb uzmanı bana benim burnumun estetik uzmanı hekim tarafından düzeltilmesi gerektiğini söyleyince onun tavsiye ettiği doktorda karar kılmak zorunda kaldım. çok sıcaklara kalsın istemiyordum bu operasyon. doktorumdan ve hastaneden çok memnun kalmadığımı yazayım hiç isimlerini vermeden. bunları doktorla paylaştım zaten.
bir kere iyi bir hekim bulun ne olacağını size etraflıca anlatsın. benim hekimim az konuşan bir hekimdi böyle bilgi verirken birden sanki çok konuştum susayım edasında kesen bir insandı hep sorarak aldım bilgileri. eksi puan. neyse, ikincisi iyi bir hastane seçin. kimi özel hastaneler devlet hastanesinden hallice olmuş; dikkat edin kapıda bekleyen çok ise pek hayır gelmez o hastaneden; demek ki randevular sıkışık veriliyor e doktor o sürede bitiremiyor muayeneyi ve yığılma oluyor.
beni kontrol için beklettiklerinde yüksek sesle söylenmeye başlayınca hemen aldılar içeri; bu memlekette ne yazık ki artık sesimizi yükseltmeden/azarlamadan pek bir hakkımıza sahip olamıyoruz. doktora da söyledim; beklemeyi tercih edecek olsam daha mütevazı bir yerde yaptırırdım operasyonu diye. neyse, bekleyeni çoksa kaçın o hastaneden. başka yer bakın.
belirsiz konuşan hekimden uzak durun; benim hekim belirsiz konuşmadı. ama o arada seçenek olsun diye konuştuğum bir başka hekim epeyi belirsiz konuşunca oradan kaçtım:))) sanarsın hırsız polis oynuyoruz, değil mi?
hisler ve yönlendirmeler ile iyi hekimi buldunuz; tebrikler şimdi hastane çantanızı hazırlayalım. 1 gece yatacaksınız lamı cimi yok! yakası geniş, yumuşak dokulu bir pijama takımı alın yanınıza. sabah yüzü gözü şiş çıkacaksınız hastaneden ona göre, giyip soyması kolay olsun pijamanın üstünün en azından.
hastaneye gittiniz, parayı yatırmadan işlemleri başlatmıyorlar! hoş geldin kapitalizm hoş geldin özelleşen sağlık sistemi. 6000 + 15 aldılar benden; o 15 katılım payı imiş, ne ayıp değil mi? ayıp vallaha ama daha yatmadan almaları çok daha büyük bir problem; bizi hiç düşünmeyen sadece para olarak gören zihniyetin sonucu. ulan, masada ölsek ne olacak!? ailenizin nereden aklıma gelecek o parayı istemek. yani canım ölsek de umurlarında değil, para yatır sonra. kan tahlili için kan ver, ekg çektir dosyan elinde odana çık ve bekle. sonrası ameliyathane. 10 - 9 derken gitmişim ben 9 dan sonrası yok:)
uyandığınız zaman sizi 2-3 kişi arasına almış ve epeyi dövmüş gibi bir haldesiniz. hiç fotoğraf sormayın hepsini sildim az önce telefonumdan. ilk saatler hemşire sürekli gözünüze buz koyacak ( 45 dk da 15 dk) daha fazla şişmesin diye. ve göz kapaklarınızın nasıl o kadar şiştiğine hayret edecek bir yandan da umarım bi'şey olmaz diye korkacaksınız! üzgünüm ama böyle. aç gideceksiniz operasyondan en az sekiz saat önce, op. olunca iki saat daha aç bekleyeceksiniz, hazırlıklı olun. ben 1.5 saat sonra aaa başlarım ama deyip suyu diktim kafama, itiraf edeyim.
ilk günler için evde su, süt, muz bulundurun bolca. çünkü pek bir şey çiğnemeye haliniz olmayacak. iki gün uyuyup uyanıp muz yiyip su içip ilaçlarınızı yutup uyuyacaksınız. 3 gün o çok yorgun haliniz % 50 geçmiş olacak. ama hala burnunuz kapalı yüzünüz şiş. sonra tamponlar çıkacak ilk bir haftada ve hala su değdirmek yasak. ikinci ve üçüncü hafta sabahları bir kaşık sızma içip bolca en kolay yemek olan eti kısık ateşte pişir ve ye taktiğini uyguladım. ha mühim not: ben kimseye haber vermedim; cengaverim ya ben kendim yattım, kendim çıktım evde kendi kendime baktım iki hafta. sürü sepet sebebi var bunun da en mühim sebebi sigaralı ortamdan uzak durmak istememdi. ama baktım mı kendime vallaha gayet iyi baktım bu geçirdiğim 3. operasyon olunca deneyimliydim. yok hepsi burnum değil:) tabii ki hastaneden gelip beni alan memo'yu unutmadım, teşekkürler memo'cum o halde taksici abi bile korkabilirdi benden.
ben doktorun söylediğinden bir gün önce dayanamayıp duş aldım! tabii ki alçı düştü, doktor telefonda hemen gelmelisiniz deyince atladım taksiye gittim; 7. gün oluyor bunlar, bantladılar bu kez burnumu. ikinci ve üçüncü hafta evden pek çıkmadan dinlenerek, bolca uyuyarak -ayı gibi:)))- geçti gitti. sonra annem artık beni dinlemeyip geldi.
dördüncü hafta rahat rahat duş alabilirsiniz ama burnunuz hala darbelere karşı hassas. aman dikkat! kalabalığa girmeyin. eliniz çarpmasın vs vs vs
burun operasyonu zor bir operasyon. iyi hekim iyi hastane ve sonrasında iyi bakım şart. ben sigara hiç içmedim. çok uyudum çok dinlendim çok meyve yiyip çok protein aldım. ama hiç biri yine de ödem denen lanet şeyin 6 ay ila 1 yıl arasında geçmesini kısaltmıypr. ben delirdikçe doktor '' sabır handan hanım'' dedi. evet, sabırlı olacaksınız, ve unutmayın hiç bir zaman hastanın istediği ile hekimin ortaya çıkardığı tutmayacak birbirini.
yaptırmayın. yüzünüzü burnunuzu kendinizi sevin.
****
nejat işler'i beyazperdede izlemek bir zevk benim için, seviyorum adamın tarzını duruşunu halini tavrını; kaybedenler kulübü'nü izledim. filmden çıktıktan sonra seyahate çıkmamak için zor tutacaksınız kendinizi. bir de spoiler sayılmaz; o kız var ya o kız evlenecek o sümsük herif ile sonra bir çocuk sonra da boşanacak! filmin devamı çekilirse böyle olacak değilse ben yazdım kafamda. filmi izleyenler ancak anlar bu dediğimi. herkesin anlayacağı bir şey yazıp filme gidin diyeyim; aşk geldiği zaman yaşayın. saçma sapan gelecek hayalleri ile piç etmeyin aşkı ha zaten o da öyle düzene plana gelecek bir duygu değil; o sevgi onda bişey yok pek heyecana dair. aşk bu ulan olduysan ne mutlu sana!
***
liji pulcu çizmeciyan, son keşfettiğim istanbula dair anı kitabı yazarı; istanbul'da kayıp zamanlar 2, ile başladım. niye mi 2? e remzi kitabevinde 2 yi gördüm 1'i var mı dedim, yok dediler, ne fark eder bu da üniversite yıllarını anlatıyor deyip aldım. 1 de çocukluğudur liji hanımın, filme ikinci yarıda girip sona kadar izleyip çıkıp birinci yarıda tekrardan girmek gibi olacak ama olsun. zaten birinci cildini de twitlerimi gören sevgili adalı arkadaşım zişan yollayacak. istanbul var kitapta paris var notre dame de sion var var da var. okuyun, güzel bir anı kitabı.
***
pek yemek yapmıyorum bi geçen gün kuzu etli risotto pirinçli pilav yaptım; bol soğanlı bir kaç diş sarımsaklı ve sızma ile. pek leziz oldu.
çabuk yoruluyorum, henüz tam toparlanamadım.
***
her yaz bir kaç farklı adaya seyahat edip çokça farklı yerler görmeye mezeler tatmaya yemeye çalıştığımı ve bundan çok zevk aldığımı bilirsiniz. ancak bu yaz bir yavaş tatil yapmak niyetindeyim ( iç sesim umarım becerebilirsin, diyor) yavaş tatilden kastım;
istanbul bodrum
bodrum kos
artık kos'tan sonrası en küçük ada hangisi ise, hangisine hislerim işte bu, derse. bir ada, bir hamak, bir kaç taverna olsun yeter. gözlerim maviye dönene değin denize bakmak, uzun öğle uykularına uyumak, güneşlenmek, yenilenmek, dinlenmek, dirileşerek geri dönmek istiyorum. sonra eylüle gezmeli yorulmalı keşfetmeli bir gezi yaparım. önce dinlenmem gerek.
***
ay ay ay çok uzadı bu yazı
hadi bakalım siz okumaya ben uyumaya
yolda olmak; ne muhteşem bir duygudur.
burun estetiği hakkında bilinmesi gerekenler ve daha neler neler
Posted by
Handan
4 Nisan 2018 Çarşamba
4 comments:
-
He yav en iyisi öbür türlüsü eziyet bana da karşındakine de; öyle yap böyle yap oldu olmadı uğraşacağıma kendim yaptım gitti. Sigara yok ne yazık ki tamamen bırakmadım, bir kaç tane içtim o bir ay içinde son hafta,
Ama ilk üç hafta yok hiç içmedim şimdi de içmiyorum, böyle böyle çok az içeceğim. Selamlar
-
Geçmiş olsun Handan, ama son fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla geçmiş gitmiş :) Öpüyorum...
-
geçti geçti gamze ağrı sızı olayı bitti kaldı biraz şişlik o kadar
çok teşekkürler,
sevgiler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sen de benim gibi işini kendi halletmeyi sevenlerdensin..
tekrardan geçmiş olsun..
sigarayı bırakabildin mi bu süreçte?