***
hemen hiç uzatmadan okumadıysanız sabahattin ali'den içimizdeki şeytan adlı romanı ısrarla tavsiye ediyorum.
içimizdeki şeytan çok katmanlı bir roman; aşk, istanbul, yazın dünyası... hangisine takılırsanız o gözden okuyabileceğiniz bir roman; ben önce aşka takılıp macide'nin peşinden giderken bir yerden sonra anlatıcının bahsettiği yazarların kim olduğuna kafayı yorup bir yandan da o istanbulu hayal etmeye çalışıyordum; çok zevk alarak okuyacağınıza eminim.
***
sonra, bunlar hakkında instagramda çok yazdım ama buradan da susan sontag imzalı fotoğraf üzerine ve isabel allende'den afrodit kitaplarını; fotoğraf üzerine değişik bir okumak yapmak isterseniz yemeğe de aşkla bakanlardansanız yine ısrarla tavsiye.
okuyun, okutun; sonra benim gibi incecik topuk şeklinde kırmızı bardak aramaya çıkın, bulursanız bana da alın. biraz farklı sofralar kurun; önce yemek yiyin sonra...
***
kendime siyah minik bir kelebek deseni olan sab.ahlık aldım; tam sabah sabahlığa sarınıp kahve içme zamanları.
***
Selam Handan ,fasulye ayıtlarken seni okudum. Örgü örmek dedin Geçenlerde bir arkadaşın ısrarı ile dikişe yazıldım. Arkadaşlaar dedi ki Zehra seni düşünemiyoruz.Sanki ben kendimi düşünebiliyor muyum.Mekana girince bende kendimi yadırgadım. Fotoğraf çekme, Tiyatro festivali hazırlıkları ,tiyato, sergi ,gezi bunların yanında bu .Aslında bir iki paça boyu etek daraltmak için düşünmüştüm.Ben dur ne yapacağım. İçimizdeki şeytan başı çok güzel İstanbul sonra aradığım tadı pek bulamadım. Sevgiler ne uzun yazmışım Bir blog konusu olacak kadar.