kitap çıktı aldım attım çantama, gezdi benimle dün akşama kadar kahveci, iş yeri vs.
orhan pamuk'u ben, cevdet bey ve oğulları romanından beri tanır, okurum. nobel aldıktan sonra bir kere daha okudum cevdet bey ve oğulları ve kara kitap'ı; en sevdiğim hala kara kitap romanıdır.
adada yaşarken karşılaşmışlığımız da vardır:) hızlı konuşmasını, tarzını, tavrını sevdiğim bir adamdır orhan pamuk.
peki, bu kırmızı saçlı kadın nasıl bir kitap? dün akşam sinema / ev seçeneklerinden ıslak halimle sinemadan bir keyif alamayacağımı fark edince rotayı eve çevirdim. elime aldım kitabı 3 sayfa okuyorum instagrama giriyorum, 5 sayfa okuyorum bir arkadaşımla konuşuyorum; kitabın içine giremiyorum. sanki başkası yazmış kitabı. allah allah ya bir şey var kitapta diye diye ilk 50 sayfayı okudum sanırım. sonra kahve yaptım kendime instagramı falan bıraktım bir köşeye ve girdim kitabın içine.
* hızlı yazmış bu kitabı pamuk; kimi yerlerde hakikaten kötü cümleler var. eski röplerinden bildiğim kadarıyla kitaplarını çok güvendiği arkadaşlarına okutur öyle çıkarırmış hatta hangisi olduğunu unuttum ama bir kitabında mantık hatasını yakalayınca arkadaşlarından biri, kitabın çıkması gecikmiş. bunu kimseye okutmamış sanırım.
* kitap çok katmanlı; baba oğul ilişkisi var, devletin kendini ''baba'' yerine koyması ya da insanların devlete böyle bir rol biçmeleri var, orhan pamuk'un yazmayı çok sevdiği kasaba halinin şehrin içinde kaybolma aşamaları var, var da var yani. farklı okumalara çok açık bir kitap. herkes kendi baktığı taraftan değerlendirecektir elbette kitabı.
* kitaptan önce röportajları okumayın. benim gözüme çarpan ''silivri'' sözcüğü kitabın yarısındayken hay allah sonunu biliyorum ben bunun huzursuzluğu yarattı. gerçi kişi de ters köşeye yatırdı pamuk beni ama olsun siz yine de röportajları, hakkında yazılanları okumayın. bu yazıda spoiler yok devam edebilirsiniz okumaya:)
* kadınlar ve onların birbirleriyle ilişkileri ya da çekişmeleri çok ilgisini çeken bir konu pamuk'un. bu kitapta enteresan kadın halleri okuyacağınızı söyleyeyim; o kadar da magazin yapayım:)
* kitabın son 50 sayfasında hakikaten nefes nefese kaldım! kalktım evde sigara aradım, buldum yaktım; bitirdim kitabı ve hiç geri dönmeden tekrar okumaya girmeden her şeyi yerli yerine fırlatıp! bol rüyalı bir uykuya daldım ki bu kadar etkili bir 50 sayfadan sonra çok rüya göreceğimi biliyordum.
* ilk defa bir erkek okuyunca kitap hakkında baba oğul ilişkisi hakkında ne diyecek diye okuru cinsiyetine göre ayıran bir soru belirdi kafamda.
evet, akşam instagramda da kitabın altındaki yazımda bu kitabı pamuk'un istese 500 sayfa da yazabileceğini, yazdım. hala aynı fikirdeyim; kitap çok uzun da olabilirdi. kitabın sonunda neden olmadığını anlayacaksınız.
şimdi ne okuyacağım ben bu etkili metinden sonra?
en iyisi kitabın bahsettiği efsanelerden birini seçip okumak; böylece kitabın bir katmanına daha yaklaşmış olurum.
son bir not; kızıl saçlarımı seviyorum ve sanırım hep kızıl kalacağım.
kırmızı saçlı kadın
orhan pamuk
yapı kredi yayınları
195 sayfa
12 lira
0 comments:
Yorum Gönder